Rahim Ağzı Kanseri, HPV Virüsü ve Aşısı
Halk arasında rahim ağzı diye tabir edilen rahim bölgesine serviks adı verilir. Serviks rahimin vajen içinde kalan kısmı olup doktorun muayene sırasında gözle görebildiği bir bölgedir. Serviks üzerinde vajenin yassı hücreleri ile rahimin dikdörtgen şeklindeki salgı yapan hücrelerinin karşılaştığı bölgeye ise transformasyon zonu adı verilir. Bu bölge iki farklı hücre tipinin karşılaşma alanı olup çocukluktan yaşlıllığa kadar sürekli değişim gösteren bir bölgedir.
Hızlı hücre farkılaşmasına sahne olan bu bölgede yassı hücreli metaplazi adı verilen ve yassı hücreli vajen hücrelerinin diğer hücrelerin üzerini örtmesi ile karakterize bir değişim olur. Bu hücre değişimi sırasında transformasyon zonunda kanser öncüsü olabilecek hücreler ortaya çıkar. Displazi adı verilen bu değişimden sorumlu olan temel etken ise human papilloma virusudur (HPV). HPV genital bölge derisinde kondilom denilen siğillere de yol açabilen bir virüsdür.yaklaşık 36 tipi mevcuttur. Bu mikrobun bazı tipleri genital bölgede yerleşir. HPV cinsel yolla bulaşır ve hiç ilişkide bulunmamış kadınlarda görülmez. HPV erkekte de penis üzerinde siğiller oluşturur. HPV transformasyon zonundaki hücrelerin çekirdeklerine girerek hücrenin genetik yapısını yeniden programlar ve hücrede anormal bölünme başlar. Bazı HPV tiplerinin oluşturduğu displazilerin ilerleyerek rahim ağzı kanserine kadar gitme olasılığı vardır. Serviks displazileri özellikle son yıllarda ülkemizde hızla artmıştır. Batı ülkelerinde cinsel ilişkiye girme yaşının çok daha erken olması nedeni ile HPV ile karşılaşma olasılığı daha yüksektir ve buna bağlı olarak da displaziler daha sık görülür. Birden fazla cinsel eşin varlığı da olasılığı yükseltir.
Rahim ağzında görülen hücresel değisiklikleri belirlemek amacı ile kadınların cinsel ilişkiye girmelerinden itibaren yılda iki kez PAP Smear adı verilen bir test yaptırmaları önerilir. PAP testi rahim ağzında transformasyon zonundaki hücreleri örnekler ve daha sonraları rahim ağzı kanserine yol açabilecek hücresel değişikliklerin erken tanısına olanak tanır.vaginal smear testinde ASCUS bulunması,testin 1 ve ondan 3 ay sonra tekrarlanmasını gerektirir. hücre içi yerleşimli olan bu virüs ,immün sistemi güçlü olan kişilerde kendiliğinden etkisini yitirebilir ve tablo düzelir, aksi halde kolposkopi denilen bir çeşit mikroskop ile bu bölge doktor tarafından ilaçla işaretlenerek şüpheli yerlerden biopsi alınır.patolojik tetkike gönderilir.sonucun displazi gelmesi durumunda hastaya ve displazinin derecesine göre bir tedavi yöntemi seçilir. Aşağıda sayılan risk faktörleri displazi olasılığını artırmaktadır:
- Erken yaşta ilişkiye girilmiş olması
- Birden fazla cinsel partner varlığı
- Cinsel yolla bulaşan hastalık öyküsü (bel soğukluğu, frengi, herpes gibi)Genital siil varlığı
- Kötü genital hijyen
- Sigara kullanımı
- Displazilerin hafif olanlarının sebat etmesi durumunda 10-14 yıl içinde rahim ağzı kanserine dönüşme olasılığı vardır. Şiddetli displazilerde ise bu süre 1-5 yıl kadar kısa olabilir.
Rahim Ağzı Kanserine karşı korunmak için HPV aşısı
Yakın zamanlarda HPV virusunun onkojenik (kanser yapan) ve siil yapan tiplerine karşı geliştirilmiş aşılar ile rahim ağzı kanserine karşı etkin bir korunma yöntemi geliştirilmiştir. Aşı,0, 2,4 ay ara ile 6 ayda toplam 3 defa yapılır. Aşılama 9 ile 29 yaş arasındaki kadınlarda önerilmektedir. Daha ileri yaşlardaki kadınlarda ve daha önce HPV mikrobu ile karşılaşmış olanlarda ise etkinliği henüz tam kanıtlanmamış olmakla birlikte bu konuda da çalışmalar sürmektedir.