İntrauterin Gelişme Rötarı (IUGR)
Genel olarak anne karnındaki bir bebeğin doğum ağırlığının , 2500 gramın altında ( ) olması olarak tanımlanmaktadır. Tüm canlı doğumların % 10 unda görülmektedir. Ancak yüksek riskli gebeliklerde özellikle önceden gelişme geriliği olan bebek doğuranlarda, hipertansiyonu olan gebelerin bebeklerinde, gebenin sistemik hastalıklarında veya çoğul gebeliklerde daha sık olarak saptanmaktadır.
Genel olarak bu bebeklerde doğumunu takiben perinatal mortalite ve morbidite, diğer bebeklere göre daha yüksektir. IUGR, klinikte tip 1 (= simetrik) ve tip 2 (=asimetrik) olmak üzere iki alt grupta incelenmektedir ve bu iki grubun hem tanıları hem tedavileri hem de prognozları birbirinden çok farklıdır.
Tip 1 simetrik gelişme geriliği, tüm gelişme geriliği olan bebeklerin %20-30 undan sorumludur; bu hastalık genellikle gebeliğin ikinci üç-ayında başlamaktadır. Bu bebeklerin vücudu genel olarak küçüktür, buna yol açan esas neden bebeğin büyüme potansiyelindeki azalmadır. Kromozomal veya yapısal hastalıklar, erken gebelik döneminde gebenin karşılaştığı eksogen (dışardan alınan) toksik maddeler veya geçirilen viral enfeksiyonlar bu tip gelişme geriliğine neden olurlar.
Tip 2 gelişme geriliği tüm vakaların %70-80 inde izlenmektedir ve gebeliğin ikinci ile üçüncü üç-ayında başlamaktadır. Tip 2 asimetrik gelişme geriliğinde büyüme potansiyeli tamamen normal olan bebeğin, organları arasında farklı büyüklükler söz konusudur. Genellikle bebeğin baş-beyin gelişimi normal sınırlardayken, karın çevresi ve/veya extremite uzunluklarında bir gerilik saptanır. Burada bebeğin büyüme potansiyeli normaldir; buna yol açan durum annenin bebeğe yeterince kan gönderememesi veya azalmış plasental fonksiyon nedeniyle bebeğin beslenememesidir. Azalan plasental fonksiyonun bir göstergesi de ultrasonografide bu bebeklerde amniyon sıvısının azalmış olmasıdır.
Ultrasonografi ile bebeğin gelişiminin takip edilmesi sayesinde günümüzde çok erken dönemde IUGR tanısı koymak mümkündür. Bu tanıyı koymadan önce titizlikle annenin gerçek gebelik yaşı tespit edilmelidir. Bunu sağlamak için en iyi yöntem gebeliğin ilk 3 ayında yapılan ultrasonografi ile CRL (baş-kalça mesafesi ) ölçümüdür. Bunun mümkün olmadığı durumlarda ve gebeliğin ikinci 3 ayında ise gelişme geriliğinden etkilenmeyen cerebellum (beyincik) ölçümleri yapılarak gerçek gebelik yaşı büyük bir doğrulukla saptanabilmektedir. Bu tarihin saptanmasını takiben, o gebelik haftası için tespit edilen ortalama büyükler ( %50) ile bebeğin büyüklüğü karşılaştırılır. Olması gereken büyüklükten 2 hafta ve daha küçük olan bebeklere IUGR tanısı konur. Bu karşılaştırmalar yapılırken bebeğin BPD (bipariyetal çap), baş çevresi, thoraks çevresi, karın çevresi ve femur /humerus uzunluğu ölçülmelidir. Erken gebelik ( gebeliğin ilk yarısında) döneminde saptanan IUGR vakalarında mutlaka amniyosentez yapılarak bebeğin kromozomal yapısı incelenmelidir.
Yine bu dönemdeki IUGR vakalarında, annede, TORCH grubu enfeksiyonlar taranmalıdır. Gebeliğin ikinci yarısında saptanan asimetrik gelişme geriliği vakalarında ise kritik karar bebeğin doğum zamanının belirlenmesidir. Çünkü anne karnında yetersiz beslenmekte olan bebek eğer doğru zamanda doğurtulmaz ise anne karnında ölebilir. Aynı bebek gereğinden erken doğurtulur ise bu kez IUGR in riskleri yanında erken doğumun getirdiği riskler nedeniyle kaybedilebilir veya çok uzun süre yoğun bakımda kalması gerekebilir. Bu nedenle bu bebeklerin doğumu, tam donanımlı bir yenidoğan yoğun bakım ünitesinin bulunduğu merkezlerde ve tecrübeli bir ekip tarafından ve yenidoğan uzmanının da katılımıyla yapılmalıdır. Günümüzde bu bebeklerin anne karnındaki durumunu incelemek için renkli dopler cihazıyla hem annenin kan akımı (uterin arter seviyesinde) hem de plasental kan akımı (umblikal arter seviyesinde) incelenmesi gereklidir. Yapılan ölçümler ile anne karnında bebeğin sağlık ve beslenme durumu anlaşılabilir.
Bu gebelerin 10 gün arayla tekrar ultrasonografi ölçümlerinin yapılması, bebeğin amniyon sıvısının miktarının takip edilmesi hayati öneme sahiptir. Doğumdan sonra IUGR'3flı bebeklerin vücut gelişimleri normal olarak devam etmekte ve doğumu takip eden 1 yıl içinde yaşıtlarını yakalamaktadır. Aynı gelişim nörolojik fonksiyonlarda daha yavaş olmakta, IUGR tanısı alan bebeklerin yaşıtlarının nörolojik gelişimini yakalama zamanı ortalama 2 yıl olmaktadır. Tip 1 simetrik IUGR tanısı alan bebeklerde prognoz buna yol açan etkene bağlı olarak değişmektedir. Tip 2 asimetrik IUGR tanısı konmuş bebekler ise diğer bebekler gibi normal bir hayat yaşayabilirler.