Sıkça Sorulan Sorular
Ertesi gün hapı, korunmadan cinsel ilişkiye girdiğiniz ya da kullandığınız doğum kontrol yönteminin işe yaramadığını fark ettiğiniz bir cinsel ilişkinin ardından kullanılabilecek bir yöntem ama kesinlikle bir doğum kontrol yöntemi değil...
Nedir ve Nasıl Kullanılır?
Ertesi gün hapı, yüksek dozda hormon içeren bir ilaç olup, korunmadan girilen cinsel İlişkiden sonra 72 saat içinde kullanılması gereken bu hap, östrojen ve progesteron hormonları içeriyor. Cinsel ilişki sonrası sperm yumurtayla birleşmişse,döllenmiş yumurtanın rahim içinde tutunmasına engel oluyor. Yapılan araştırmalarda başarı şansının yüzde 97-98 gibi yüksek bir oranda olduğu saptanan yöntem ne kadar erken uygulanırsa, yani hap cinsel ilişkiden sonra ne kadar çabuk alınırsa o kadar etkili. Eğer döllenmiş yumurta hücresi ana rahminde yuvalanmışsa, ertesi gün hapının hiçbir etkisi olmuyor. Yani bu hap, mevcut bir gebeliği sonlandırmıyor!
Yan etkileri ve kullanılması gereken durumlar:
Çok fazla yan etkisi olmadığı belirtilen ertesi gün hapı yine de bazı bünyelerde mide bulantısı, baş ve kasık ağrısı, halsizlik, kusma ve baş dönmesi gibi durumlara neden olabiliyor. İlaç alındıktan sonra 4-10 gün içinde hafif bir kanama yaşanıyor ve ondan sonraki adetle birlikte düzenli adet görülmeye başlanıyor.
Dikkat edilmesi gereken noktalar:
Prezervatifin yırtılması, diyaframın kayması, doğum kontrol hapının birkaç gün unutulması ya da kullanılan diğer bir yöntemin başarısızlıkla sonuçlanması durumunda uygulanması gereken ve hormonal acil kontrasepsiyon olarak da adlandırılan bu yöntemi kullanırken dikkat edilmesi gereken üç önemli nokta var: İlki, hapı korunmasız cinsel ilişkiden hemen sonra almak.
Önce hapı alıp sonra ilişkiye girerseniz, hiçbir işe yaramayacağından emin olabilirsiniz.
İkincisi, ertesi gün hapını sürekli bir doğum kontrol yöntemi olarak görmemek. Bu hapın amacı, bir gecelik kazaların sonucu olan hamilelik ihtimalinin ortadan kaldırılması. Kısa süre içinde sık sık kullanılması halinde ise etkisi azalıyor. Yan etkiler artıyor.
Üçüncü önemli nokta, ertesi gün hapının cinsel yolla hastalık bulaşmasını engelleyici hiçbir özelliğinin bulunmaması, O yüzden bu hapı, daha rahat ve sorumsuz davranmanız için bir kazanım değil, çok ekstra bir durum yaşadığınızda sizi kürtajdan kurtarabilecek ve içinizin rahat etmesini sağlayacak bir seçenek olarak görünüz ve cinsel hayatınızda sürekli bir doğum kontrol yöntemini düzenli olarak uygulamak konusunda titiz davranmaya devam ediniz.
Yılda iki kez jinekologunuzla buluşunuz, lütfen muayenenizi olunuz smear testinizi yaptırınız,uyguladığınız doğum kontrol yöntemini birlikte tekrar gözden geçirip artısını eksisini tartışınız.Sağlıklı ve mutlu günler dileğiyle......
Dünyada hala en sık kullanılan, özellikle geri kalmış ülkelerde tercih edilen doğum kontrol yöntemi 'koitus interruptus' yani geri çekme yöntemidir. Bu yöntemi kullanırken sıklıkla yapılan hata, spermlerin yalnızca ejakulasyon sıvıda (meni) bulunduğunun sanılmasıdır. Halbuki ejakulasyon öncesi dönemde (boşalmadan önce) penisden dışarı akan az miktardaki şeffaf ve kaygan sıvıda da spermler az miktarda da olsa bulunmaktadır. Ve sağlıklı erkeklerde bu az sayıdaki spermler bile gebeliği başlatmak için yeterli olabilmektedir.
Emziren kadınlarda prolaktin denen süt hormon düzeyi yükselir, bu hormon yumurtlamayı baskılayarak yeni doğum yapmış anneyi gebelikten korur. Bebeğini düzenli olarak emziren bir kadın, doğum sonrası ilk 4-6 ay boyunca gebelikten korunabilir. Ancak ilerleyen aylarda bebeğe ek gıdalar vermeye başlayacağından daha az emzirecek ve daha az prolaktin salgılanacaktır. Bu nedenle emzirmeye rağmen yumurtlama ve yeni bir hamilelik gerçekleşebilir. Emzirmenin koruyuculuğuna güvenilmemelidir. Adet kanamaları başladığı andan itibaren anne bebeğini yalnızca anne sütüyle besliyor olsa dahi gebelikten korunmak için bir yöntem uygulamaya başlamalıdır.
Tüplerin bağlanması sadece yumurtalıklardan salınan yumurta hücresinin kanalda ilerleyerek sperm hücresiyle buluşmasını engeller, kanallar kapatıldığı için döllenme gerçekleşemez. Bu işlem esnasında yumurtalıklara dokunulmadığı için yumurta üretimi devam eder ve adet düzeni normal seyrinde gerçekleşir.
Menopoza Girmek Üzere Olduğum Halde Hamile Kalma Riskim Var Mı?
Menopoz öncesi dönemde ( premenopoz) adet düzensizliği, adetlerde gecikme sık görülür. Ancak doğurganlık ve gebe kalma olasılığı devam etmektedir. Bu sebeple etkili bir korunma yöntemine devam edilmelidir.
Evet olmalısınız,eksik aşınız varsa tamamlamalısınız.12. haftadan sonra olmanız daha çok tavsiye olunuyor.
Covid 19 infeksiyonu solunum yolu ile geçtiğinden, öksürük ateş halsizlik gibi ağır semptomlar varsa , hastalığı atlatıncaya kadar sütünüzü sağarak bebeğinize verebilirsiniz.bu arada memelerde süt birikmemesine özen göstermelisiniz ki, 15-20 gün sonra tekrar normal emzirme sürecine geçebilesiniz.
Eğer çok erken dönemde ilaç tedavisine cevap alındıysa ve test negatifleşti, klinik belirtiler tamamen gerilediyse sorunu ameliyatsız atlattınız demektir. Ancak o taraf tubalarının ne kadar açık ve geçirgen olduğu HSG dediğimiz film çekilerek kontrol edilebilir.
Sizin seçeceğiniz en iyi yöntem Rahim içi araç olmalı. Önce jinekolojık muayene ve smear testi, ardından uygulamaya engel bir durum yoksa RİA(spiral) uygulanabilir. %98 korur.5-10 YIL ARASI KALABİLİR. UYGULAMADAN SONRA 1,3VE 6 AYLIK KONTROLLER YAPILIR. RİA NIN YERİNDE OLDUĞU TESPİT EDİLİR.SONRA YILLIK KONTROL YETERLİDİR.İNFEKSİYON OLMAMASI İÇİN TEK EŞLİLELERE, YETERLİ ÇOCUK SAYISINA SAHİP OLANLARA DAHA ÇOK TAVSİYE EDİLİR..
Eğer ailenizde şeker hastalığı yoksa, kilolu değilseniz ve gebelikte aşırı kilo almıyorsanız, başkaca bir sistemik hastalığınız yoksa, gebelikte tansiyon yükselmesi ve ödem gelişmediyse, ilk üç ay içinde açlık tokluk kan şekeri yapılmalı. Bunlar normal bulunursa ikinci üç ayda yine tekrar edilir. Eğer bu değerler DM lehine değişiyorsa şeker yükleme testi önerilir.
Ascus bulgusu, Hpv virüs etkisiyle rahim ağzı bölgesindeki hücrelerde bazı değişiklikler olduğunu gösterir.3 ay sonra tekrarlanan test yine aynı ise,buna sebep olan virüsü tespit edebilmek için HPVDNA testi önerilir.gelen sonuca göre bilgilendirme ve yol haritası çizilir.aşı ve v.smear takibi gündeme gelir.
Öncelikle sizin bir jinokolojik muayeneniz,eşinizin de bir ürolojik muayene olması iyi olur.yapısal ve fonksiyonel bir problem yok ise,”vaginismus” durumu var demektir.Bu durumda eşlerin birbirine saygılı ve sabırlı olması çok gereklidir. Genellikle kadınlarda küçük yaşlarda geçirilmiş aile içi şiddet,korku,abartılı ilk gece hikayeleri,taciz,tecavüz gibi olaylar vaginismus sebebi olabiliyor.Altta yatan esas sebep bulunup ona göre terapi uygulanmalı,işin jinekolojik destek kısmı için jinekolog yardımı alınmalıdır.Hazır olmadan kendini evliliğin içinde bulmak,kadın olmadan anne olmak gibi durumlar sıkıntıyı daha da tetiklemektedir.Dolayısıyla mümkünse evlendikten sonra iki yıl kadın olmanın farkına varmak,vaginismus tedavi ve terapisini bitirmek ve sonra çocuk sahibi olmayı planlamak izlenecek doğru yoldur.
Beslenme:Az az ve sıkça beslenmek,mideyi çok doldurmamak,un,tuz ve şekerli gıdaları kısıtlı tüketmek yerinde olur.Kefir,yoğurt 1 kase,günde 2 meyve yemek yeterli olur.Çay ve kahveyi de abartmamalıdır.
Hareket ve spor: yürüyüş,yüzme serbesttir.Uzun süre ayakta kalmamalı çömelerek uzun süren bir iş yapmamalıdır.
Giyim,yolculuk; Terletmeyen doğal malzemeden üretilmiş giysiler tercih edilmeli(metabolizma gebelikte hızlandığından daha çok terlemeye meyil olabilir)
Düşük tehdidi ağrı kanama gibi şikayetler yoksa yolculukta sakınca yoktur.Ancak pandemi koşulları yerine getirilmelidir.
Muayene ve tahliller:
Doktorunuzun muayenesinde,gebelikte bir sıkıntı görülmüyorsa,sizden bazı tahliller istenecektir.(Metabolik ve genetik bir hastalık aile geçmişi varsa ya da bir sistemik hastalığınız varsa,bunu da hesaba katarak) Ayrıca 11-14. Hafta tarama testi Down sendromu riskini tayin etmek bakımından çok önemlidir..
İlaçlar:
Tahlil sonuçlarına göre; Demir,folik asit,vitamin ve gerekirse omega 3 takviyesi yapılabilir.mutlaka dozunu doktorunuz ayarlamalıdır.
Diğer konular:
Eğer Tiroid hastalığınız varsa ve ilaç alıyorsanız,mutlaka endokrinolog doktorunuzla görüşüp ilaç dozunu ayarlatmalısınız.Hamilelikte ilaca ihtiyaç artar.Kabız kalmamalı ve idrar yollarını üşütmemelisiniz..Bunlar düşük olmasını tetikleyen durumlardır.
Sonuç olarak;gebelik fizyolojik bir durumdur.Hastalık değildir.psikolojik ve fiziksel iyiliğinizi koruyarak 40 haftayı geçirmenin keyifli olması dileğiyle..